Ana Sayfa

Anasayfanız Yapın!  |   Favorilere Ekleyin!

   
   
  Giriş ve Kayıt Ol
Ana Menü
 Ana Sayfa

 Foto Galeri

 Ziyaretçi Defteri

 Anı Defteri

 Mezunlar

 Haber Başlıkları

 Site Üye Listesi

 Birikim Sandığı

Hatıralar Anasayfa
 
Hatıra adında ara  |   kategori adında ara
[ A |  B |  C |  D |  E |  F |  G |  H |  I |  J |  K |  L |  M |  N |  O |  P |  Q |  R |  S ]
[ Ş |  T |  U |  V |  W |  X |  Y |  Z |  1 |  2 |  3 |  4 |  5 |  6 |  7 |  8 |  9 |  0 ]


[ Hatıra Ekle ] [ Bütün Hatıralar ] [ Kategori Ekle ] [ Kategori Listesi ]


Uçma Bulma Dünyası

Uçma Bulma Dünyası

Er veya geç yaşamak yalnız çıkılan bir yolculuktur. Bütün sevdiklerinize, alışkanlıklarınıza rağmen yeni bir başlangıçtır. Çantanızda annenizin son kez yıkayıp ütülediği giysileriniz vardır. Biraz börek, birkaç dilim kek ile zeytinyağlı sarma... Hem gitmek istersiniz, hem kalmak. Oysa gitmenin büyüsü on dördünde düşmüştür aklınıza. Yuvadan uçmayı bekleyen yavru leylekten farkınız yoktur. Yalnız başınıza komşu köylere, kasabalara, yakın şehirlere gidip gelirsiniz. Sebep düğündür, kısa bir deniz keyfi, yada bir futbol maçı, konser falan. Hepsi yalan, hepsi bahane. Aslında kanatlarınızı denersiniz. Acaba uçabilir miyim? Yuvanın kenarına gelmiş, uçmaya hazırlanan yavru kuşla öykünüz tıpatıp aynı...

Ben zamansız uçanlardanım. İlk uçuşta burnu üstü çakılanlardan. Daha on dördüme yeni girmiştim. Elimde taşımaya gücümün yetmediği bir valizim vardı. İçimde koskocaman bir korku. Hepinizin bildiği yatılılık öyküsü. İlk aylar gizli gizli ağlarsınız hani. Serde yakanızı bir türlü bırakmayan erkeklik. Yeni delikanlı olma gayretiniz ve inadınız. Geceler olmasa aslında kolaydır. Gün boyu yüzlerce yaşıtınızla gürültüye patırtıya karışırsınız. Garipliğiniz aklınıza düşmeye bir türlü fırsat bulamaz. Işıklar söndü diye uyku şıp diye gelmez ki. Beklersiniz... Sağa dönensiniz sonra sola. Yastığı düzeltirsiniz, yeniden onlarca kez yine sağa, tekrar sola. Düşünceler sizi kucağına alır. Kaçmak istersiniz, ama boşuna, Karanlık, gece, gurbet ve özlem; sizin gibi yeni yetmeler arar. Yorgunluktan uykuya daldığınızda kalkma vakti gelip çatmıştır. Gözleriniz uykusuzluktan kan çanağı, kahvaltı mercimek çorbası.

Sıcak bir el omzunuza dokunsun istersiniz. Ya da başınızı okşasın. Bir türlü sizi bulamaz. Yatağınızı yapmayı yine becerememişsiniz. En tembel hep sizin sınıf. Zaten adam olmaya ne niyetiniz vardır. Ne de gücünüz yeter. Bütün çabanız etse etse gavur parasıyla beş kuruş. Hadi diyelim sevdi öğretmenleriniz. Sevilmek şımarıklık getirir, adamdan sayılmak disiplin sorunu. Öğrenci dediğin disiplinli olmalı. Çakı gibi asker. Farkında bile olmadan sigaraya başlarsınız gizliden. Öğrenci işte, hep sorun, hep bela... Öyle bir tehlike ki mutlaka kökü dışarıda. Coğrafyacı bu gün hastaymış. Yaşasın dersimiz boş... Sınıfta gürültü etmeyin bakayım. Hadi teker teker hepiniz kantine. Ayak uçlarınıza basarak gidin. Sakın çıtınız çıkmasın.. Adam olmak nedir bilmiyorum. Ben adam olamadım. Okulumu çok sevdim, arkadaşlarımı ve öğretmenlerimi de. Sakın darılma mercimek çorbası, bulgur pilavı, kuru fasulye... Size çok şey borçluyum. Beni hayırsız sanmayın ama tavuğu daha çok sevdim hem de yanında pilavı.

Babam, eti sizin kemiği benim dedi. Etim budum yoktu ama öyle söylemek adettendi. Sabah gün ışırken Kuzu Limanına beraber gittik. Vapura binmeden önce birbirimize son kez sarıldık. Elini öptüm, sarıldım, tekrar sarıldım. Kalsa babam keşke. Benimle kalsa. Yatılı baba olsa... Kalamadı. Gidişin bütün arkadaşlarımın babaları gibiydi. Güvertede ağlarken görmeseydim. Çelikten babam, betondan babam. En büyük benim babam. Göz yaşlarını on dakika daha tutabilseydin... Ben de ardından o kadar çok ağlamazdım.

Ağlamak çok abes, zayıflara özgü bir alışkanlık. Erkek adam için pek yakışık almaz doğrusu. Benden söylemesi...Hadi ağladın diyelim gözünün rengine uymaz. Ona uygun ne kravat bulunur, ne de gömlek. Kırk yılın başında ağlayacaksan olur. Anneni kaybettin örneğin. Elbette ağlayabilirsin. Sevgilinden ayrıldın ağla, evinden ayrıldın ağla, evladından ayrıldın ağla... Bu kadarı da fazla. Ne bu zırt pırt karı gibi ağlamalar?

Yaşam tek başına çıkılmış bir yolculuktur. Annenizin yüreğinde gizlemek için dişleriyle dudaklarını ısırdığı sağanak. Zorlama bir gülüş, aklın arkada kalmasın diye. Yüzünüze bakamaz, Sık sık telefon et olur mu oğlum? Bizi habersiz bırakma...

Yaşam dalından düşmektir rüzgarla... Yeniden yeşermek için yürekte. Yaşam denizde teknedir. Kırk dalga aşacaktır üzerinizden. Hepsi ayrı çalkantı, ayrı endişe, ayrı umut... Bizi bekleyen yeni bir günle...

Yaşamla Dirsek Teması

Seyfullah Temmuz 2001

Eklenme: 22-01-2009
kategori: Yaşam
Yazan: Seyfullah ÇALIŞKAN
Hit: 1823
[ Geri dön | Yorum Ekle | Bu hatirai arkadaşına gönder Sevdiklerinize gönderin | Yazdırılabilir sayfa Yazdırın ]


Uçma Bulma Dünyası
Gönderen: ortak Tarih: 2009-03-07 11:31:24
Puanım:


eline diline kalemine sağlık seyfullah yazını okurken büyük keyif aldım.selamlar arkadaşım

Uçma Bulma Dünyası
Gönderen: suat Tarih: 2009-01-23 20:35:53
Puanım:


      Seyfullah kardeşim,benim de yaşayıp kağıda dökemediğim duyguları çok güzel yazmışsın,tebrik ederim.

Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahip olup GNU/GPL lisansıdır.