19 mayıs gençlik ve spor bayramına hazırlıklarına bir ay önceden başlanırdı. Beden eğitimi Öğretmeni de Süleyman Hacımirzaoğlu olunca disiplin ve korku bir arada yaşanırdı.
Ben o yıl 19 mayıs hareketlerinden kurtulmanın çarelerini arıyordum.Üstelik yerde hareketler vardı.Üst tarafımız çıplak olunca taşlar sırtımıza batıyordu.İzci yazıldım.İzcilik sınavlarını da geçtik ama Nedendir bilmiyorum , Kazım İlhan’la beni oradan çıkardılar.Öner Vural’la yatakhanede konuşuyoruz..Bana ‘’ Gel ben anfi (ses düzeni) çalıştırıyorum sende benim yardımcım ol’’dedi.Tamam hareketlerden kurtulduk fakat sabah spor alanında toplanıyoruz.Öğretmen Hüseyin Özkan alanın yanındaki tepeye çıkıyor.Elinde mikrofon bağırıyor.Milli oyun ekibi ayrıl onlar bir tarafa geçiyor.Kılıç kalkan ekibi ayrıl ayrılıyorlar.Bando takımı ayrıl ayrılıyorlar.Bizi söyleyen yok.Öner de ayrılıyor.Hüseyin Özkan bağırıyor.’’Hooooop sen nereye’’ Öner de ‘’Ben anficiyim’’diye bağırıyor.Ben de ayrılıyorum gruptan bana da bağırıyor ‘’Hoooop sen nereye’’ Bende bağırıyorum .’’Ben de anficinin yardımcısıyım’’.diye.
Bütün okul bize gülüyor. Bu olay birkaç gün tekrarladı.Halbuki ben de okulda tiyatro da oynuyorum.O konuda başarılıyım da neden beni anfici yardımcısı yapmaya zorluyorsun.Bir akşam Öner’e ben bu işi yapamayacağımı söyledim.Adam bütün okulu bize güldürüyor.
İsmail Birlik vardı. Bando takımında. Bando takımında iki takım boru ve elbiseleri var gelin dedi. giydik elbiseleri Kazım İlhan’la olduk bandocu. İyi de öttüremiyoruz ya olsun.
Hüseyin Özkan ‘tepeden bağırıyor.’’bando takımı ayrıl’’ Ben de ayrılıyorum. Sırtımda bando elbisesi. Elimde boru. İyi öttüremesem de. Şimdi gülme sırası bende. Hüseyin Özkan a doğru bakıp gülümsüyorum.
Mızrak AŞILIOĞLU (1975 Mezunu)