Ana Sayfa

Anasayfanız Yapın!  |   Favorilere Ekleyin!

   
   
  Giriş ve Kayıt Ol
Ana Menü
 Ana Sayfa

 Foto Galeri

 Ziyaretçi Defteri

 Anı Defteri

 Mezunlar

 Haber Başlıkları

 Site Üye Listesi

 Birikim Sandığı

Hatıralar Anasayfa
 
Hatıra adında ara  |   kategori adında ara
[ A |  B |  C |  D |  E |  F |  G |  H |  I |  J |  K |  L |  M |  N |  O |  P |  Q |  R |  S ]
[ Ş |  T |  U |  V |  W |  X |  Y |  Z |  1 |  2 |  3 |  4 |  5 |  6 |  7 |  8 |  9 |  0 ]


[ Hatıra Ekle ] [ Bütün Hatıralar ] [ Kategori Ekle ] [ Kategori Listesi ]


Mevlana’yı Böyle Andık!

      Aralık 1973’te Türk Dili ve Edebiyatı Derslerimize Kamil Müezzinoğlu (Balcı) öğretmenimiz giriyordu.  Öğretmenimiz aynı zamanda Yetiştirme Yurdu öğrencilerinin etütlerine de gidiyor onlarla ortak etkinlikler yapıyordu.

       Ben de her telden çalmaya çalışıp izcilik, resim, tiyatro, şiir, fıkra kendimi göstermeye çalışan biriydim. Sınıfta her etkinliğe katılmak istiyordum.Ama çok haylaz tembel bir öğrenciydim.

       Belirli gün ve haftaları sosyal etkinlikler içerisinde okul sahnesinde görkemli kutlamak için programlanıyorduk. Bu çerçevede 17 Aralık Mevlana’yı anma günü için hazırlık yapıyorduk. Ben de bir özlü söz dizisini sunacaktım. 

       O hafta bir edebiyat dersimizde öğretmenimiz Kamil Bey “Şeb_i Arus gösterisinde sahnede dönecek gönüllüler arıyorum, var mı ?“ diye sordu. Hemen atıldım parmak kaldırdım. Benimle birlikte beş altı arkadaşım daha parmak kaldırdı. Hep birlikte ayağa kalktık. Öğretmen “Sahne küçük bana dört kişi lazım oğlum” dedi.Sonra da  önce bizi bir güzel tek tek gözlerimizin içine baka baka süzdü. Sanki bizi deniyormuş gibi “Oturun yerinize salak soytarılar, köçekler” –bu iki sözcük öğretmenimizin dilinde çok sık kullandığı bizim komik olarak algıladığımız sözcüklerdir- diyerek ekledi. “Bakın oğlum bu görevi Yetiştirme Yurdu öğrencilerine vereceğim. Onlar boynu bükük mahsun halleri ile bu işi sizden çok daha güzel yaparlar” dedi.

        Anma günü Şeb-i Arus ile başladı. Kuliste sıramızı heyecanla bekliyorduk. Bir arkadaşımız da ses kasetini ve teybi takip ediyordu.Sahnede olağan dışı bir patırdı oldu. Yetiştirme Yurdundan gelen öğrencilerden birinin dönerken başı dönmüş hem de istifra etmişti. Hemen sahneye fırladık. Müzik durduruldu. Çuvaldan yapılmış o bilinen paspaslar getirildi. Sahne temizlendi. Zorunlu bir ara verilmişti.

        Bu aradan sonra öğretmenimiz Kamil Müezzinoğlu sahneye çıkarak bir konuşma yapmak istedi. Fakat yerler ıslaktı. İki adım atmadı ki alnı yere değercesine kayarak düştü. Fakat ani bir hareketle toparlanıp kalktı. Mikrofonun başına geçti konuşmasını yaptı.

        Kulise döndüğünde yarı gülümseyerek bize “Az kalsın düşüyordum” dedi. Biz de istemeyerek gülümsedik. Bu anı sınıfta anlatırken ben muziplik olsun diye “Bakın arkadaşlar öğretmenimiz sahnede iki rekat namaz kıldı.Alnı secdeye vardı.-Din Dersi öğretmenliği de yapıyordu Kamil Bey- Ama bize “Az kalsın düşüyordum.” Dedi.” Diyerek çok çok gülmüştük.

        Bu anıyı hatırlayanlar beni de hatırlayacaktır.

                                                                                                    1974 Mezunu

                                                                                                     Recep PASLI



Eklenme: 27-11-2011
kategori: Okul
Yazan: reco
Hit: 1047
[ Geri dön | Yorum Ekle | Bu hatirai arkadaşına gönder Sevdiklerinize gönderin | Yazdırılabilir sayfa Yazdırın ]


Mevlana’yı Böyle Andık!
Gönderen: Kaptanibo Tarih: 2012-07-04 19:10:23
Puanım:


Olayı biliyorum. Sahnede sema yapanlardan biri de bendim (Yetiştirme Yurdundan). İstifra edenler, yerlere düşenler olsa da biz dönmeye (semaya) devam ettik. (1975 Mezunu- İbrahim DOĞAN)

Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahip olup GNU/GPL lisansıdır.