Müzik, Resim, Beden Eğitimi, gibi yeteneğe dayalı derslerden en az bir tanesi mutlaka öğrenciyi zorlamıştır. Sabahattin Erdereli de Müzik dersinde zorlanan arkadaşımızdı Selman ( Işıklar içinde yatsın) hocamızla görüşüp, yardım talep ettiğimizde bize Ulusal Marşımızın en az bir kıtasını flüt ile çalarsa sınıfı geçireceği sözünü verdi. Sınıfta flüt çalmayı en iyi bilen arkadaşla çalışıyor, çabalıyor yine de yeterli olmuyordu. Sınav günü yaklaşıyor bir şey yapmak gerekiyordu kimden çıktığını hatırlamadığım muzip bir fikri hep birlikte uygulamaya karar verdik.
Ders başladığında hocamız şöyle bir gözüyle sınıfı taradı, hal hatır sordu, biraz müzik biraz futbol sohbetinden sonra “ artık arkadaşlarınızın heyecanı geçmiştir” dedi. Aynı durumdaki arkadaşlar sırası geldikçe çalmaya başladılar, hemen hemen herkese tamam diyordu. Sıra Sebo’ ya geldiğinde, hatasız bir şekilde parçayı bitirdi. Selman hoca başını kaldırmadan “teşekkür ederim Turgut güzel çaldın” dediğinde, bizim foyamız ortaya çıkmıştı. Selman hocamızın sevgisini ve engin hoşgörüsünü hepimiz biliyorduk, arkadaşımızın ortaya attığı düşünceyi onun bu meziyetlerine sığınarak yapmıştık ve Turgut’a arkadan çaldırıp, önde çalıyormuş gibi yaptırdık. Selman hoca kızıyor, sitem ediyor ne dediysek, ne yaptıysak “Nuh diyor peygamber demiyor” Bizler hep birlikte hatamızı kabul edip bunda sadece bir kişinin değil birkaç kişinin hatası olduğunu ve bunu ödemeye hazır olduğumuzu söyledik. Fakat hâlâ anlayamadığımız neden affetmiyor, masum öğrenci kurnazlığı, bizim öğretmenimiz, ağabeyimiz, arkadaşımız bu değil.
Zil çaldı Müzik atölyesini arkadaşlar boşalttı, ben kalıp “hocam ne oluyor” diye soracaktım, yüzüme bakıp “ neden kaldığını biliyorum tek şartım var” dedi, Şampiyon olacaksınız, O kaymakamlık turnuvası” dedi. Anlamı şu demekti: Sabahattin’i geçiririm. İşte Selman hocam geri dönmüştü.
Turnuva bitti, biz şampiyon olduk. Selman hocaya durumu sorduğumda “ ben zaten onbeş gün önceden notları teslim ettim ve geçerli notu verdim” dediğinde bir kez daha babalığını gösterdi, hepimizi mutlu etti. Selman hocamızı saygıyla anıyorum.
HASAN İREGÖR 1979