1966 yılında 15 yaşında bir ergen delikanlı (belkide çocuk)İzmirden ailesi tarafından otobüse bindirilip hadi Allaha emanet ol denip(hayatında ilk defa İzmir dışına çıkıyor)imroz adında bir adaya okumaya gönderiliyor.Çanakkaleye geldiğimizde adaya giden feribotun gece kalkacağı söyleniyor.o zaman adaya feribot haftada iki gün çalışıyor.Çarşamba ve Cumartesi günleri,Adaya ilk defa giden arkadaşlarımla beraber gece feribota biniyoruz.feribotlada hayatında ilk defa karşılaşıyor diğer arkadaşları gibi gece sanıyorum 01.30veya 02.00 sıraları olabilir adaya geldiğimiz söylendi dışarıya baktığımızda denizin ortasındayız ve hiç bir ışık görünmüyor öğreniyoruz ki adada geminin yanaşabileceği bir liman yok.bu nedenle karaya gemiye yanaşacak sandallarla taşınacağız elimizdeki bavulları bırakmamız söyleniyor çünkü sandala atlarken denize düşme tehlikemiz var çoğunu rum vatandaşlarımızın kullandığı sandallarla karaya çıkıyoruz. karada karşılaştığımız manzara karanlık karşıda bir kilise birkaç tane askeri cemse ve başlarında birer asker.bizi karşılamaya gelen öğretmenimiz hemen cemselere binmemizi istiyor.tabiki bizler şoktayız.sonradan öğreniyoruz ki Adada yeterli yolcu taşıma aracı yok aydınlamada jenaratörle yapıldığından geceleri elektrikte yok.henüz okulumuz tamamlanmadığından geçici okuyacağımız yetiştirme yurdu binamıza yerleştiriliyoruz.ranzama yatıp battaniyemi başımın üstüne çektiğimde gözlerimden iki damla yaşın aktığını hiç ama hiç unutmuyorum.işte benim ada ile ilk tanışmam.
Cumhur YEŞİL (1969 mezunu arkadaşınız)