SESSİZLİK VE ‘’ TIK TIK ‘’
Kulakları çınlasın; Şu anda nerede, nasıl bilmiyorum ama sağlıklı uzun yaşam diliyorum Tarih öğretmenlerimizden Kadir KABADAYI ‘ ya …
Sevdiğim, takdir ettiğim öğretmenlerimizdendi… Yüzü pek gülmezdi, daha doğrusu ciddiydi biraz…
İyi bir insan, iyi bir öğretmendi…
O yıllarda, okullarda şimdiki gibi fotokopi makineleri yoktu. Sınavlarda öğretmenlerimiz ya tahtaya yazarlar ya da okurlar, biz de sınav kağıtlarına yazar altına da yanıtlardık.
Kadir KABADAYI öğretmenimiz bazı test sınavlarını test şeklinde uygulardı.
Soruları yüksek sesle okurdu; biz soruyu kağıdımıza yazdıktan sonra yanına işaretimizi koyardık , sonra ikinci , üçüncü sorulara geçerdik . İki tip soru hazırlardı: Doğru-Yanlış ve a) , b) , c) seçenekleri olan sorular.
Sınıfça bir kurnazlık düşündük: öğretmenimiz soruyu yazdıracak, tarih bilgisi iyi olan arkadaşlarımızdan, doğru yanıtı bilen sıranın üzerine ‘’ tık ‘’ diye vuracaktı . ‘’tık ‘’ sesi gelmezse yanıt yanlış demekti… Seçmeli sorularda ise doğru yanıt a) ise sessizlik, b) ise ‘’ tık ‘’ , c) ise ‘’ tık tık ‘’ yapılırdı. Bu sırada sınıfta çıt çıkmazdı. Zaten öğretmenimiz de çok sessiz olmamızı isterdi . Tabii heyecandan kalemi düşürenler olduğu zaman tereddüt içinde kaldığımız da olurdu.
Bu tür sınavlarda zayıf alan çıkmazdı . Sınıfımızdaki ‘’ İNEKÇİ ‘’ arkadaşlar, kızsalar da birkaç kez uyguladık bu taktiği…
Saygıyla anıyorum Değerli öğretmenimiz Kadir KABADAYI ‘yı …
Talat YILMAZ